Gastrik Bypass ameliyatı RNY Gastrik Bypass Ameliyatı ve Mini Gastrik Bypass Ameliyatı olmak üzere 2’ye ayrılır. Gastrik Bypass ameliyatlarının ortak amacı, midenin küçültülmesi ve tüketilen yiyeceklerin bağırsaklara daha hızlı ulaşmasına izin verilmesidir.
Böylece, 2 hedef aynı anda gerçekleştirilmiş olur. İlk hedef, hastanın daha kolay tokluk hissi yaşaması için midenin küçültülmesidir. Diğer hedef ise besinleri daha hızlı bağırsak sindirimine geçirerek daha az kalori alımını temsil eden bir olgudur, bu da kilo alımını sınırlar.
Mini Gastrik Bypass
Mini Gastrik Bypass ameliyatında, mide 2 parçaya bölünür. RNY Gastrik Bypass ameliyatında olduğu gibi. Mini Gastrik Bypass’ın farkı, bağırsakların bölünmeden mideye bağlanmasıdır.
Böylece, Mini Gastrik Bypass ameliyatında toplamda bir bağlantı daha az yapılır. Öte yandan, bir Mini Gastrik Bypass ameliyatında RNY Gastrik Bypass ameliyatına göre daha uzun bir bağırsak bölümü atlanır ve emilim azaltılır.
Mini gastrik bypass yöntemi basit ve güvenli bir yöntem olarak kabul edilir. Bu nedenle, dünya genelinde giderek kabul gören bir yöntemdir.
Mini Gastrik Bypass Nasıl Uygulanır?
Mini Gastrik Bypass ameliyatında; mide son kısmı Decubitus arasında daha küçük bir şekilde bölünür. Mide, his açısından duyarsızlığı önleyen açıya doğru daha da bölünür (yemek borusu ile mide arasındaki reflüyü önleyen açı).
Daha sonra, oluşan torba 12 parmak bağırsağının sonunda bulunan Treitz bağına (12 parmak bağırsağından sonra gelen 8 küçük bağırsak kısmı) yaklaşık 200 cm uzaklıktaki jejunuma anastomoz edilir.
Mini Gastric Bypass Ameliyatı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Mini Gastric Bypass ameliyatı, aşırı kilolu bireylerin kilo vermesi için uygulanan bir tür mide ameliyatıdır. Bu ameliyatın avantajları ve dezavantajları, kilo kaybı süreci ve ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenler hakkında aşağıda bilgi bulabilirsiniz.
Nasıl Çalışır?
Mini Gastric Bypass ameliyatında mide küçültülür, bu nedenle obez bireyler daha küçük porsiyonlar yemeye başlarlar. Bu operasyonun hem sınırlayıcı hem de emilimi azaltıcı etkileri vardır. Ayrıca, açlığı azaltan olası hormonal etkiler de bulunmaktadır.
Operasyonun yanı sıra, beslenme ve egzersiz programı da kullanılır. Küçülen mideyi rahatsız etmemek için daha küçük porsiyonlar ve daha az kalorili yiyecekler tüketilmelidir. Zaten mide küçüldüğü için büyük porsiyonlar yenildiğinde kişi rahatsızlık hissedebilir.
Kilo Verme
Araştırmalara göre, ortalama kilo kaybı şöyledir:
6 haftada başlangıç ağırlığının %10’u 3 ayda başlangıç ağırlığının %15’i 6 ayda başlangıç ağırlığının %20-25’i 9 ayda başlangıç ağırlığının %25-30’u 12 ayda başlangıç ağırlığının %35-40’ı verilebilir.
Mini Gastric Bypass’ten sonra ilk iki ayda kilo çok hızlı kaybedilir. Aynı şekilde beslendiği sürece hastanın uzun bir süre kilo vermesi devam eder. Aynı zamanda, iştah kaybı da devam eder. Ancak, az da olsa aşırı karbonhidrat ve sağlıksız diyet yapan hastalarda kilo alma gibi bir durum da yaşanabilir.
Mini Gastric Bypass’ın Avantajları
- Mide parçası çıkarılmadığı için yeniden restore edilebilir.
- Teknik olarak, RNY operasyonundan daha kolay uygulanabilir.
- Tip 2 diyabet ve diğer ilgili hastalıklar için daha kalıcı çözümler yaratır.
- Operasyondan sonra sıvı beslenme dönemi yoktur. Emilim oranı daha düşüktür.
- Diğer mide ameliyatlarına göre tekrar kilo alma olasılığı daha düşüktür.
Mini Mide Bypass’ın Dezavantajları
Özellikle safra reflüsü olasılığı çok yüksektir. Reflü hastalarında tercih edilmemelidir. Reflü nedeniyle mide ülserleri ve özofajit (yemek borusu iltihabı) daha sık görülür.
Ve ömür boyu vitamin almak kesinlikle gereklidir. Oluşabilecek Komplikasyonlar
Kısa sürede oluşabilecek komplikasyonlar;
- Sızıntı riski
- Kanama riski
- Solunum yolu enfeksiyonu
- Embolizma
- Kesi bölgesi fıtığı
- Yara enfeksiyonu
Uzun vadede oluşabilecek komplikasyonlar şunlardır;
- Mide ülseri
- Safra reflüsü
- Safra kesesi taşları
- Kesi bölgesi fıtığı
- Bağırsak tıkanıklığı
Mide Bypass Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
Öncelikle, mutlaka uzman bir diyetisyen ile çalışılmalıdır. Mini Mide Bypass ameliyatı geçiren bireylerin dikkat etmesi gereken bazı durumlar vardır.
Beslenme programı 3 ana öğün ve 3 Ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Ayrıca, Ara öğünlerde sadece meyvelere odaklanılmalıdır. Aynı zamanda bu program yağ, şeker ve tüm gazlı yiyeceklerden ve içeceklerden arındırılmalıdır. Örneğin, düşük karbonhidratlı ve yüksek proteinli bir diyet programı olmalıdır.
Vitamin ve mineral eksikliklerini önlemek için uygun beslenme önemlidir. Katı gıdaların tüketim oranı azaltılmalıdır. Kafein ve tuzun tüketimi de minimize edilmelidir. Yiyecekleri bolca çiğneme alışkanlığı edinilmelidir.
Ayrıca, normal süreçte su tüketimi 2,5 litre ve üzerine çıkmalıdır. Ancak ameliyattan hemen sonra bu oranlar uygun değildir. Yavaş yavaş, ilk hafta 1 litre, sonraki hafta 1,5 litre ve takip eden dönemlerde 2,5 litre olarak ilerleyebilir.